3 Ağustos 2014 Pazar

Freud'a göre eşcinsellik

Çok yakın bir arkadaşımın okumam için bana vermiş olduğu Sigmund Freud'un Cinsiyet Üzerine adlı kitabına yeni başladım. Şansıma da ilk kısmı beni ilgilendiren konu, yani eşcinsellikle ilgiliydi. :)) Ben de notlar alarak bir yazı yazayım dedim bununla ilgili. İşte Freud'un eşcinsellik ve transseksüellik ile ilgili görüşleri. İyi okumalar. :))


Cinsiyet Üzerine adlı kitabının 'Cinsel Sapmalar' kısmında eşcinselliğe ve aslında bilmeden de olsa transseksüelizme de yer vermiştir. Freud kendi cinsinden hoşlanan bireyler için 'dönüklük' terimini kullanmış.

Kitabında belirttiği şekliyle, kendi cinsinden hoşlanma hali 3'e ayrılır:

1) Kesin Dönükler: Karşı cinse karşı hiçbir ilgisi olmayan, yalnızca hem cinsine ilgi duyan bireyler.

2) Çift Yaşayışlı Dönükler: Hem karşı cinse hem de hem cinsine cinsel ilgi duyan -onun tabiriyle- 'cinsel nesne' olarak kabul eden bireyler, başka bir deyişle biseksüel bireyler.

3) Fırsat Düştüğünde Dönük Olanlar: Belirli koşullarda (karşı cinsin bulunamaması gibi) veya taklitçiliğe düştüklerinde hem cinsine yönelen bireyler.

Ayrıca eşcinsel oluşunu doğal kabul edip benimseyenler ve eşcinsel oluşuna isyan edenler şeklinde farklı iki türde bireyin var olduğunu not etmiştir.

Bunun dışında eşcinsel yönelimi zamana bağlı olan ve zamana bağlı olmayan şeklinde ikiye ayırmıştır. Eşcinsel hislerin tüm bir ömür var olabileceği gibi belli bir dönemde (özellikle ergenlik öncesi ve/veya sonrası dönemlerde) ortaya çıkabileceği ve bir anda kendiliğinden yok olabileceği kanısına varmıştır.

Ayrıca heteroseksüel cinsel deneyim sırasında yaşanan olumsuz bir olayın ardından eşcinsel ilişkiye yönelmenin varlığından bahsetmiştir.

İnterseks bireylerin varlığından ve bunun belli oranlarda her bireyde gözlenebilir bir durum olduğundan bahsetmiştir. Eşcinsellik ile interseks arasındaki zihinsel ikilik ile bedensel ikilik arasında benzerlik kurmaya çalışsa da bunun birbirinden bağımsız olduğuna karar vermiştir. Kısaca cinsel uzuvlardaki durumun zihinsel algıyla ilintisinin olmadığına dolaylı yoldan karar vermiştir.

Transseksüelizm ile eşcinselliğin arasında kesin bir çizgi çizmemiş olan Freud, bugünkü tabirle trans olan bir bireyin kendisi için kullandığı şu ifadelerini eşcinselliği açıklama konusunda yorumlamıştır: "Bir erkek bedeninde kadın beynine sahibim". Kendisinin bir trans birey olduğunu düşünebileceğimiz bu kişinin bu sözüyle ilgili olarak, "psikolojiyi ilgilendiren bir konuyu anatomiye götürmek yersiz olduğu kadar gereksizdir" demiş ve bu yaklaşımdan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek ve işin anatomik kısmına girmekten kaçınmıştır.

'Dönük' olarak adlandırdığı kendi cinsinden hoşlanan erkek bireyin, kendini kadın hissettiği ve karşı cinsi olarak erkek arayışında olduğunu söylemiş, ancak bunun hem cinsinden hoşlanan tüm erkekler için geçerli olmadığı için genel bir 'dönüklük' tanımı olamayacağını belirtmiştir.

Eski Yunan'la ilgili yaptığı gözlemlerden yararlanarak, 'dönük' olan erkeğin 'erkeklik belirtileri'ni tamamen gösterdiği ve cinsel ilgi duyduğu erkeklerde 'kadınsı nitelik' dediği çekingenlik, ürkeklik, güçsüzlük gibi özellikleri aradığını; ancak anatomik olarak bir kadın değil erkeği hedeflediğini belirtmiştir.

Kadınlarla ilgili 'dönüklüğü' daha az karmaşık gören Freud, kendi cinsinden hoşlanan aktif kadınların zihinsel ve bedensel olarak 'erkek karakteri' taşıdığını ve cinsel nesnelerinde 'kadınlığı' aradığını söyler. Ancak derinlere inildiğinde farklı durumlara da rastlanabileceğini belirtir.

Kitabın ilerleyen kısımlarında, yani "cinsel sapmalar" haricinde bir yerinde eşcinsellikle ilgili bir şey geçerse ayrıca bir yazı daha yazacağım. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder