4 Aralık 2014 Perşembe

bir umut: LİSTAG - 1

Aslında öncelikle anneme nasıl açıldığımı ve sonrasındaki süreci filan anlatmalıydım. Ama nedense bir türlü içimden gelmiyor. O nedenle doğrudan bugün yaşadıklarımı anlatacağım. Bir nevi içini dökme gibi düşünebilirsiniz. :)


Evet annem beni biliyor. Bundan bir yıl önce çok da umutlu bir şekilde beni zaten bildiğini düşünerek açıklamıştım. Ancak bilmiyormuş, söylediğine göre aklının ucundan bile geçmiyormuş falan filan. Söylediğimden sonraki an bir anlayışlı tavır çok geçmeden homofobik bir tavır ve ardından şu andaki "bana dokunmayan yılan bin yaşasın, ama ben de kimseye dokunmam, sen de kendine dokundurma" tavrı... Kısaca özetlersek mevcut durum bundan ibaret.

Dün Feysbuk'ta takip ettiklerim arasında olan LİSTAG'ın (LGBTİ Aileleri ve Yakınları Grubu) her ayın ilk Perşembe günü İstanbul'da CETAD'ın (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) ev sahipliğinde düzenlenen "Listag Toplantıları" hakkında paylaşmış oldukları durum güncellemesini gördüm. Haliyle bir umut belki benim anlattıklarım dışında başka LGBTİ ebeveynlerini veya yakınlarını görürse onlar anlatırsa belki bir etkisi olur diye düşündüm.

Gönderide toplantıya katılımla ilgili olarak Listag Danışma hattını da paylaşmışlardı. Belki de hayatımda attığım sınırlı büyük adımlardan -ki benim gibi "pasif eylemci" biri için gayet büyük adım- birini atmak adına elime telefonumu aldım ve oradaki numarayı aradım. Yanıt: Aradığınız numaraya ulaşılamıyor...

Önce "Neyse ya zaten bir şey olmazdı!", sonra "Yok ya arayacağım tekrardan yılmak yok"...

Elime yeniden aldım telefonu, bu kez çalıyordu. Telefon açıldı.

- "Ben yarınki toplantı hakkında bilgi alacaktım da. Ben eşcinsel bir bireyim. Annem beni biliyor ve toplantıya onun da katılmasını istiyorum"
- "Kendisinin de istemesi gerekiyor"
- "Tabii biliyorum ama ben ikna edeceğim"
- "Tamam o zaman etkinlik 5.30'da başlıyor, yine bu numaradan geri dönüş yapabilirsiniz"
- "Tamamdır. Şey ben anneme daha önce de böyle demiştim filan da bana 'benim beynimi yıkattıramazsın' demişti..."
- "İyi o zaman annen gelsin o bizim beynimizi yıkasın. Sen öyle söyle ona" :))
- "Pekala. Şey bu arada siz Pınar Anne misiniz?"
- "Evet bu ay bendeydi sıra"
- "Sesinizden tanıdım. Doğrusu böyle sesinizi canlı canlı duymak, konuşmak çok güzel oldu. Teşekkür ederim"
- "Rica ederim, ben teşekkür ederim yavrum. Görüşmek üzere..."
- "Görüşmek üzere..."


Ardından konuyu işten döndüğünde anneme açtım. CETAD diye bir yer olduğunu ve orada toplantı yapılacağından bahsettim. Başta pek oralı olmadı. Konuyu uzatmak için yerinden bahsettim. Yine pek oralı olmadı ve konu kapandı.

Bugün saat 3'e doğru telefonum çaldı...

Yazımın devamı için tıklayın

2 yorum:

  1. Devamı için tıklıyorum bir şey çıkmıyor, acaba daha yazılmadı mı devamı? Acilen bekliyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ancak tamamlayabildim birazcık da ağladım mı ne ondan gecikmeli yayınlayabildim :))

      Sil