5 Aralık 2014 Cuma

bir umut: LİSTAG - 2

Bu yazı LİSTAG anımın devamıdır, birinci yazımı okumayanlara öncelikle "bir umut: LİSTAG - 1"i okumalarını tavsiye ederim.


Bugün saat 3 gibi telefonum çaldı. Arayan annemdi. Listag Toplantısı'na gidip gitmeyeceğimi sordu. Doğrusunu söylemek gerekirse pek ümidim yoktu. Bir anda çok heyecanlandım. Sonunda beni anlayabilecekti, dışlamayacaktı, kabul edecekti beni. "Peki" dedim, yalnız toplantıya yalnızca ailelerin alındığını benim dışarıda onu beklemem gerektiğini söyledim. Anlaştık. İşten erken çıkıp beni aldı ve birlikte toplantının yapılacağı CETAD'a doğru yola koyulduk. İstanbul'un iğrenç trafiğine rağmen yetiştik, yeri bulduk ve sonunda zili çaldık.

Kapıyı açan Psikiyatri Uzmanı Doktor Nesrin hanım oldu. Bizi içeri buyur etti ve ilk kez geldiğimizi öğrenmesi üzerine Şule Anne ile tanıştırdı. Gerçekten çok güler yüzlüydü ve gözlemleyebildiğim kadarıyla anneme de baya yakın davranıyordu. :) Gözlemleyebildiğim kadarıyla diyorum çünkü toplantı salonuna geçtiğimizde annem Şule Anne ile birlikte "ilk defa katılan aileler" kısmına geçmişti; beni ise toplantıya katılmayacağım için geçici olarak salonun girişindeki kısma almışlardı. Annemin camdaki yansımasından onu izleyebiliyordum konuşuyorlardı. Ancak pek de bir şey duyamıyordum.

LİSTAG'dan Pınar Anne ile Sema Anne :)

Annemi izlemeye çalıştığım sırada kapı çaldı. :) Gelen Pınar Anne'ydi gelir gelmez beni tahmin etti ve yanıma geldi, "Seninle telefonda konuşmuştuk değil mi?" dedi. :) Sarıldık, öpüştük, tanıştık. Gerçekten o kadar içten ve candandı ki hatırladıkça o anı duygusal oluyorum. Sonra yanımıza onunla birlikte Sema Anne de geldi yine aynı sıcak duygu tabii ki. Pınar Anne beni "bu da yeni çocuğumuz" diye tanıttı. :)) İyi ki varlardı iyi ki onları tanımıştım, gerçekten de herkesin onlarla tanışmasını isterim; çünkü onlar ne olursa olsun BENİM ÇOCUĞUM diyebilenler, koşulsuz şartsız kabul edenler SEVENLER!

Ne demek istediğimi anlamayanlar için buyursunlar:



Artık toplantının başlaması gerekiyordu, bu yüzden CETAD'dan ayrıldım ve oradan bir alışveriş merkezine geçtim. Toplantı bitinceye kadar orada yanımda getirdiğim kitabımla başbaşa kaldım. Bir yandan da acaba şimdi ne yapıyorlardır soruları beynimde dolaşıyordu. Saat 8 olduğunda toplantının sonuna yaklaşılmış olmalıydı, annemi almaya CETAD'a döndüm ve girişte bekledim. Annemi aldım birlikte yeniden arabaya bindik.

Bekliyorum ki bir şey desin toplantıyla ilgili olumlu bir şey. Yok. Dayanamadım sordum.

- "Ee ne yaptınız, neler anlatıldı?"
- "Bir şey anlatıldığı yok öyle, işte kabullenme şeyi filan. Aileler anlatıyor işte benim çocuğum şöyle böyle"
- "Terapist yok muydu?"
- "Hee işte vardı bir tane diğeri gelmemişti filan öyle"
- "Anladım"

Toplantıdan önce ve sonra diye bir şey bizim için olmadı. Yani sanki hiç o toplantıya katılmadı, hiç kimseyi dinlemedi... Bir umudum ve belki de son umudumdu LİSTAG. Belli ki o da işe yaramamıştı. Başa dönüyorum "Zaten ne olacaktı ki" demiş miydim evet demiştim. :))

Benimki olamadı, ama dilerim sizin aileniz o toplantı sonrasında "BENİM ÇOCUĞUM" diyebilen onlarcasından biri olur. :))

10 yorum:

  1. Canım, annen mutlaka bişeylerin farkına varmıştır. Ama bunu sana hissettirmesi zaman alabilir. Bence toplantıya katılması bile çok harika bişey. Hiç alakası olmasa o trafiği çekip o ortamlara girmezdi emin ol. Sizin adınıza çok sevindim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım arkadaşım çok sağ ol yorumun için. Seviyorum seni. :*

      Yorumuna gelecek olursam o kısmı aslında açmam gerekiyordu tabii de ben şey yaptım. Şimdi CETAD cinsel eğitim TEDAVİ ve araştırma derneği ya. Büyük ihtimal oradaki TEDAVİ onu cezbetti. O yüzden katıldı yoksa ilk yazımda da belirttiğim gibi "benim beynimi yıkattıramazsın" diyen biri. Çok bir anlayış beklememeliydim aslında.

      Sil
    2. Evet haklısın belki Geylesof ama birde şöyle düşün. Annenin seni reddetme mottosunun altında eşcinselliğin yanlış birşey olduğu ve değiştirilebilen birşey olduğu kanısı var. Ama bu fikir aşıla bilinecek bir problem. Ha toplantıya bir daha katılmaz ise merak etme. bazı şeyleri anlamak zaman alır. Bu hepimiz için böyledir. Dün beynimi yıkattıramazsın o toplantılar beyin yıkıyor diye düşünüyordu ama bugün toplantıdaydı. Demek ki düşünceleri olumlu yönde değişmiş. Bu güzel birşey. Annenle çok daha fazla zaman geçir. Hergün birlikte birşey yapın. zaman ve emek gerektiren bir hobi mesela. Bu iletişimi güçlendirir. Şayet sen tanıdığım tutarlı insanlardansın ve zaten iletişiminin kötü olduğunu sanmıyorum. Ama birlikte birşeyler yapmak her zaman iletişim açısından önemli. İletişim seviyesi ne kadar iyi bile olsa bağları kuvvetlendirmek adına. Ayrıca tekrar söylüyorum. Çok sevindim. İyiki Aramışsın LİSTAG ı iyiki annenle konuşmuşsun. :)

      Sil
    3. Dilerim dediğin gibi olur ama artık onunla iletişimimiz konusunda hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden, ne yazık ki son durum bu. Kaldı ki onun bunu dahi fark edeceğini ve umursayacağını düşünmüyorum ya orası da ayrı. :))

      Neyse bu kadar derinlere inmeme gerek yok. :D En azından buradan gerek yok. :D Teşekkür ettim tekrar canım benim :))

      Sil
  2. Zamanla olacak bence ümidini kaybetme. Ben demiştim annen gider diye. :) ekin'e katılıyorum annenle daha fazla vakit geçir daha çok kendini anlat. Ben inanıyorum bugünlerde geçecek merak etme :D Zamana bırak.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deneyeceğim umarım dediğiniz gibi olur. Yorum için de ayrıca teşekkürler ipek'cim :))

      Sil
  3. Bence bu sefer de sen kısıtlı düşünüyorsun. Orası bir sihirli kutu değil ki, külkedisi giren, prenses filan çıkmıyor yani :D neden böyle yüksek bir beklenti içine girdin ki sen?

    Şimdi sabırlı olma sırası sende. Ben inanıyorum, o toplantının, oraya gitmenin, gelmenin büyük bir etkisi olacak ama bunu hemen göremeyeceksin, ne zaman ki görme çaban geçecek, işte o zaman sadece hissedeceksin ama hemen ismini koyamayacaksın. Normal bir sürece gireceksiniz ve sen sadece her şeyi normal olması gerektiği gibi diye adlandıracaksın. Aslında çok şey olmuş olacak...

    Sakin ol ve sabret.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peki madem. :)) Bunca kişi aynı doğrultuda yorum yapıyorsa bir bildikleri vardır diye düşünmeliyim sonuçta değil mi :))

      Acaba bir sonraki toplantıya katılmak isteyecek mi ya da araştıracak mı filan hiç bilmiyorum. Dilerim anlattığın gibi olur. Yani o toplantının olumlu anlamda bir yararını görürüm. :))

      Yorum için de ayrıca teşekkür ederim. :))

      Sil
  4. Öncelikle anneni tebrik ediyorum zira her ne kadar sana "tedavi" kısmı onu cezbetmiş gibi görünsede öyle bir ortama girmek istemesi, toplantıya katılması, iletişim kurması bir anne olarak yalnız olmadığını görmesi onun ve senin için büyük bir kazanç diye düşünüyorum. Aklının bir köşesinde mutlaka yer edinmiştir umarım ilerde olumlu yönde tekrar gün yüzüne çıkar.

    Senin biraz sabırlı olman lazım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pek umudum olmasa da dilerim dediğin gibi olur :))

      Sabır sabır ya sabır :))

      Sil