5 Ocak 2015 Pazartesi

kim bu transfobinin sorumlusu?

Eylül Cansın'ın intiharı ile ne yazık ki yeniden trans birey intiharlarını ve insanları içinden çıkılamaz bir psikolojik buhrana sokan transfobiyi konuşur olduk. Peki sorumluları kimler? Bunun üzerine hepimizi doğrudan ilgilendiren bir yazı yazdım. İyi okumalar...

Eylül Cansın (1992-2015)
"Ben artık yapamıyorum, yapamadım, yapamadım çünkü insanlar bana izin vermedi, çalışamadım, bir şeyler yapmak istedim yapamadım, bana çok engel oldular, beni çok mağdur ettiler..."
Bunlar 22 yaşındaki genç bir trans kadının son sözleri. Son sözleri çünkü bu sözleri söyledikten dakikalar sonra Boğaziçi Köprüsü'nden kendini aşağı bırakarak yaşamına son verdi. Ardında ise bu sözleri söylediği bir video bıraktı.

Ancak Eylül Cansın adındaki bu genç kızın yaşamına son veren aslında kendisi değildi. Çünkü bu bir intihar değildi, bu bir cinayetti!

Neden mi cinayet? Çünkü onu öldüren bizlerdik:


1-) Transfobik olan heteroseksüeller

Trans bireylerin varlığından rahatsız olan, trans bireyleri düşman olarak gören kimseler. Bu kişiler, herkesi kendileri gibi karşı cinsinden hoşlanan ve bedeni ile barışık kimseler olarak görmek ister. Eğer siz bedeninizle barışık değilseniz ve kendinizi karşı cinse ait hissediyorsanız, elinizde olmayan bu hislerinizden ve yaşama isteğinizden dolayı doğrudan onların düşmanı sayılırsınız.


2-) Translarla sorunum yok ama bilmek görmek görüşmek de istemem diyen heteroseksüeller

Şimdi hemen soracaksınız "yahu bu insanların trans bireylerle bir sorunu yokmuş, ne diye bu insanları da katil yaptın". Hemen açıklayayım. Katiller çünkü görmek istemediler, görmek istemeyerek aslında onların karantina altında yaşamalarını görünür olmamalarını ve aslında da yok olmalarını istediler. Çünkü görmek istememek yokmuş gibi davranmak aslında yok olmasını istemektir.

Bu insan grubu aslında en tehlikeli gruptur. Çünkü birinci grubun aksine bu insanların içselleşmiş transfobileri vardır. O kadar içselleşmiştir ki dışarıdan baktığınızda bu kişilerin çok modern kadın-erkek eşitliğini savunan okuduğu kitaplarla övünen entelektüel olma iddiası taşıyan gıpta edilesi insanlar olduklarını sanırız. Ancak gel gelelim dışarıdaki paket ne kadar süslü de olursa olsun içte kocaman bir transfobi ve "benim gibi değilsen hiç olma" bencilliği yatmaktadır.


3-) Transfobik olan eşcinseller ve biseksüeller

Homofobi ve bifobinin tadına bakmış olan bu grubumuzda ise akıl tutulması had safhadadır. Kendilerinin de onlarca kez maruz kaldığı baskıların, sindirilmelerin, dışlanmaların, aşağılanmaların ve hakaretlerin kendileri dışındaki başka bir kesime uygulanmasına ses çıkarmadıkları gibi bir de kendileri uygulama saçmalığına girişirler.

Halbuki bir eşcinsel/biseksüel birey nasıl kendi seçiminden kaynaklanmayan olumsuzluklara maruz kalıyorsa, bir trans birey de aynı şekilde ataerkil heteroseksist sistemin varlığından kaynaklanan ve seçimleri dahilinde olmayan bir durumdan dolayı bu olumsuzluklara maruz kalmaktadır.

Akıl tutulması yaşayan bu grup transfobiklerimiz de gerçekten utanılası bir vaziyet içerisindedir.


4-) Aman gizliliğime zarar gelir o yüzden pek etrafımda dolanmasınlar diyen eşcinseller ve biseksüeller

Bu grubumuzda ise daha çok bencillik baş gösterir. O kadar bencildirler ki yalnızca trans bir bireyin dışlanması, hor görülmesi, hakarete uğraması değil, kendi içlerinden yani bir eşcinsele veya biseksüele gösterilen ayrımcılığa dahi ses çıkarmaz ve göz yumarlar. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" kafasındaki bu grubun insanları ise bir gün yılanın kendi kapılarına dayanacağını öngörecek ya zekaya sahip değildirler, ya da kapılarına dayanana dek yaşayacakları rahatlıkla yetinmeyi seçecek kadar korkaktırlar.


5-) Sefa düşkünü olan trans bireyler

Evet ne yazık ki trans intiharlarından sorumlu olan trans bireyler de mevcuttur. Bu grup da bir önceki gibi bencilliği yaşam tarzı olarak seçmiştir ve belki de en utanılası insan tipi de yine bu gruba aittir. Çünkü bizzat içinde bulundukları sorunlara susar ve kendi başlarına gelmediği sürece hiçbir şeye sesini çıkarmazlar. Hatta intihar eğilimli olduğunu bildikleri bir genç kızın elinden tutmak bile bu grup insanına çok gelmiş olabilir.

Bu grubun bir alt grubu daha var; bunlar ise başka trans bireyleri kullanıp onlara cefa çektirirken kendileri sefasını sürmekle meşgullerdir. Ruhları kirlenmiş olan bu kitle için söylenecek çok söz olmasına rağmen konuşmamayı tercih ediyorum. Bazen susarak anlatabileceklerin konuşarak anlatabileceklerinden çok daha fazladır. Bu yüzden susuyorum.


5-) Düzenden çok şikayetçi olan ama değiştirmeye tenezzül dahi etmeyen EDİLGEN HERKES

Belki de yaşanan kötü olayların en sorumlusu bu gruptur. Sorumlu diyorum çünkü tenezzül etmedikleri o müdahale aslında, "olumsuzluklar yaşansın" ve "ben de aslında ses çıkarmayarak bunu onaylıyorum" anlamına gelmektedir. Söylenmeyen her "Yeter artık dur!" aslında "Vur sen ben gözümü kapatıyorum"a eşdeğerdir. Çünkü zulme sesini çıkarmak ve bunu önlemek senin elindeyken sen zulmü önlememeyi seçiyorsan evet bu zulmün gerçekleşmesi senin seçimindir!

Her kime yapılıyor olursa olsun zulme karşı sessiz kalma! Sessiz kalma ki sorumlu olma! Yoksa devamı gelecek olan zulümlerin sorumlusu yine sen olacaksın!

Artık bir şeylerin değiştiği ve bu derin uyku halinden çıkıp güzel günleri göreceğimiz yarınlara uyanmak dileğiyle...

4 yorum:

  1. Cidden çok mantıklı gruplandırıp daha sonra da altını doldurduğun iyi bir yazı olmuş. Çok çok tebrik ediyorum. Bu yazıyı okuyup herkes numarasını seçip farkında olmalı. Örneğin ben de çok şey yapamıyorum, tamam farkındayım, yazıyorum ediyorum ama bir şey daha yapacağım bundan sonra açıkça transfobi sergileyen herkesin karşısında duracağım. Geçen gün yanımda birisi, hem de çok çok okumuş, bilmiş, iki üç üniversite bitirmiş birisi, cemil ipekçi mi yuvarlık, dünya mı dedi. İşte o adama gününü göstersem bu da bir faaliyet sayılır mı?

    O an sessiz kaldım, sinir oldum ama bir daha o adam bu tür şakalar edemeyecek, işte buradan söz veriyorum. Ettiği an misliyle cevabını alacak. Esefle kınarsam anlayacak düzeyde birisi ya bakalım..

    yazı için çok teşekkürler güzel insan..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle çooook teşekkür ederim. Böyle bomba tesirli motive eden yorumların oldukça yazmaya devam edebilirim valla. :))

      Doğrusunu söylemek gerekirse homofobi karşısında bu kadar sert ve dik duramam ben de. Ama söz konusu transfobiyse çok daha güçlü durabiliyorum. Belki de çok sevdiğim bir arkadaşımı da kollama içgüdüsüdür bilemiyorum. Kendi hakkımı savunamam ama dostum benim için her şeydir yedirmem :D :D

      O yüzden transfobi konusunda ben de daha dik durmaya çalışacağım bu da benim sözüm olsun. :))

      Tekrar teşekkür ederim herkesi gönlünce gören insan :))

      Sil
  2. Cinsel kimlikler temelli bir Sınıflandırma ve kim daha suçlu hiyerarşisi yapmışsın. Başlıkların oldukça nokta atışı tespitler :) fakat hiçbiri diğerinden daha masum ya da suçlu değil. Peki bu işin sosyal kısmını, cinsel kimliğe göre farklılıklara değinirken hukuki, Tıbbi ya da meslek gruplarının extradan uyguladığı transfobiler var mıdır, bunlar hakkında bildiklerin neler? Bunları sadece soruyorum, bu yazıya eklersen Bütünlüğü bozulur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bu konuda en çok senin yorumunu merak ediyordum Tiffany yalanım yok, yorumun için teşekkür ederim :)) (kimse kıskanmaya kalkmasın valla hepiniz çok önemlisiniz ama bu konuya özel emek veren biri olarak Tiffany'nin yeri daha bir ayrı :)) )

      Aslında katılıyorum kimse bir diğerinden daha masum değil, ama yine de şu başkasının sırtından beslenen parazitler konusunu ayrı tutmakta yarar var.

      Meslek gruplarının transfobiye etkisi konusunda henüz çok bir bilgim yok. Ama öğrenmeye çalışacağım. Mesela şu anda düşündüğümde psikolog, sosyolog, psikiyatr ve birkaç dalda daha uzmanlaşmış tıp doktorlarının bu konuda daha bilgili olacaklarını ve bu yüzden de onlardan daha az transfobi bekleneceğini düşünebiliriz. Ama bu pratikte ne kadar geçerli onu araştırmadan bilemeyiz. :)) Eğer detaylı güzel bir bilgiye erişirsem onu da yazmak isterim. :))

      Yorumun için teşekkür ederim Tiffany :))

      Sil